SAĞLIK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SAĞLIK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Eylül 2012 Pazar

BEYAZ ÇAY

Anemi olduğum için siyah çay ve kahveyi çok fazla tüketmemeye çalışıyorum. Asitli içeceklerden de haz etmeyince bitki çaylarına yöneliyor mecburen insan. Haa bi de fena halde ice tea alışkanlığım vardır, kutu kutu ice tea tüketilir bizim evde. Marketteki kasiyerlerin dikkatini çekecek düzeye ulaştı bu alışkanlığım, hiç abartmıyorum :)


Bitki çaylarına geri dönersek adaçayını çok severek tüketirim. Özellikle regl dönemleri ağrılı geçen ve hormonal düzensizlikleri olanlara günde 1-2 fincan adaçayını öneriyorum. Bu dönemleri daha ağrısız ve rahat atlatmada kesinlikle etkili. Siz de benim gibi gün boyu stres dolu işlerle boğuşan bir hatunsanız eve gelince demleyin adaçayınızı ve keyfinize bakın derim.






Alakasız bir girişten sonra, asıl bahsetmek istediğim şeye beyaz çaya gelelim. 

Siyahını, yeşilini iyi biliriz de, beyazı assolist edasıyla gerilerden gelmekte ve yeni yeni tanıtmakta kendini ülkemizde. 

Çinlilerin egzotik fincanlarla tükettiği şey "Beyaz Çay" imiş meğersem. Sağlık ve güzellik kaynağı olarak bilinen geleneksel bir alışkanlıkmış.

Fermente edilmediği için antioksidan seviyesi çok daha yüksek olup, immün ve kalp-damar sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunmakta. Bundan başka genel sağlık ve cilt güzelliği üzerindeki etkileri de saya saya bitirilemiyor.

 Bütün çay çeşitleri içinde en az mekanik ve kimyasal işleme tabi tutulduğu için, içebileceğiniz en doğal  şeylerden biri kendisi. Ayrıca yeşil çayı acı bulanların daha çok seveceğini düşünmekteyim, oldukça yumuşak bir tadı var.



Çay bitkisinin sadece tepe tomurcuğu kısmından üretildiği için  kıymetli bir ürün, bu kıymeti fiyatına da yansıyor maalesef. 


Lipton'un poşet beyaz çayları var, marketlerde görebilirsiniz. Çaykur' un da varmış ama ben hiç rastlamadım. Bitkinin gerçeğini alıp demlemek en iyisi tabii, tanıdık bi aktarınız varsa isteyin. 
Ya da poşet çay tüketmek gibi daha zahmetsiz yollara başvurabilirsiniz.

Afiyetle <3


11 Ağustos 2012 Cumartesi

Raen Bitkisel ( Selülit sorunu yaşayanlar ve dahası buraya )

Doğal içerikleri olan cilt bakım ürünlerini denemeyi herkes gibi ben de çok seviyorum. Bitki ve meyve özlerinden faydalanarak güvenle kullanabileceğimiz cilt bakım ürünleri tasarlayan RAEN Bitkisel, dünyanın en zengin özlerini cildimize hediye ediyor.


RAEN ürünleri farklı cilt tipleri tasarlanarak hazırlanmaktadır. Cildin nem dengesini kazanması ve koruması RAEN ürünlerinde gözetilen temel işlevdir. Özellikle kozmetik ürünlere hassasiyet geliştirmiş olan cilt tipleri RAEN ürünlerini tercih ederek olumlu sonuçlar almaktadır.

RAEN çevreye duyarlılığı nedeniyle paketleme  için doğal, geri dönüşümlü ve yalın malzeme kullanımını tercih etmektedir. Ürünlerin hiç birisi hayvanlar üzerinde test edilmemektedir.

RAEN ürünlerinden iki eşsiz ürünü deneme fırsatı buldum. 

Bunlardan birincisi Anti-Selülit Vücut ve Masaj YağıYasemin, Sardunya, Portakal ve Bergamot yağlarının karışımıyla hazırlanan bu yağın kıvamını ve kokusunu çok beğendim. 

Vücut yağlarını kullanırken yapış yapış bir his bırakmasından çekinirdim. Ancak bu ürünün kıvamı o kadar güzel ayarlanmış ki, hem etkili bir biçimde nemlendiriyor, hem de kolayca emiliyor. Bu sayede kıyafetlerinize bulaşma korkusunu da elimine ediyor. 



Özellikle banyo sonrasında uygulanması tavsiye edilen bir ürün. Düzenli masajla birlikte selülite karşı etkin sonuç alınabileceğini düşünmekteyim.


Bir diğeri Bitkisel Greyfurt Sabunu. Bu sabunun hammaddesini selülit tedavisinde yaygın olarak kullanılan greyfurt yağı oluşturmaktadır. 

Greyfurt, vücuttaki pek çok zehirli ve gereksiz maddenin atılmasını sağlar. Yara ve kesiklerin enfeksiyon kapmasını engeller. Stres ve depresyona çok iyi gelir, canlandırır ve pozitif duygular uyandırır. 

Bu tatlı sabunu da çok sevdim. İkisi de banyomda yerlerini aldılar. Zira selülit tedavisinde sağlıklı beslenmenin yanısıra, o meşhur portakal kabuğu görünümü oluşmadan önce bu tarz ürünlerle bakım yapmanın gerekli olduğunu düşünmekteyim.



Bu ürünlerden başka markanın termal yüz maskesinden, doğal özler içeren sabunlar, losyonlar ve peelinglere kadar cildimizin ihtiyaçlarına yönelik bir çok ürüne sahip olduğunu görmekteyiz. Mutlaka birini denemek isteyeceksiniz. RAEN Bitkisel' e teşekkürler :)

15 Temmuz 2012 Pazar

Yaz Sıcağına Kozmetikli Çözüm: Serinleyin, tazelenin

Bu yazı başka yerde yok :)

Sıcaklar almış başını gidiyor. 

Benim gibi sıcağa tahammülü 

olmayan ya da akşama kadar yoğun tempoda çalışmak 

zorunda olan biriyseniz bu yazımı mutlaka okumalısınız.

Gün boyu  hem tazelik sağlayacak, hem ter kokusundan 

kurtaracak  ürünleri sizin için araştırdım.

Birincisi LUSH' dan “The Guv’ner” .

Bu ürünü Lushturkey sayfasında bulamadım. Mağazalarda 

var mı bilemiyorum. Kendisi teri emen bir çeşit toz 

deodorant. Hem bayanlar hem erkekler kullanabiliyor.

Yabancı bloglarda  kokusunun harika 

olduğu söylenmiş. 

Biliyorsunuz bir çok deodorant ya da roll-

on terlemeyi engellemek için alüminyum katkılı oluyor. Bu 

ürün alüminyum ya da diğer zararlı ajanları içermiyor. Teri 

emmesinin yanında, hoş bir kokuyla gün boyu taze 

kalmanızı sağlıyor.

Kalamin tozu, gül, lavanta özleri, adaçayı yağı ve doğal bir 

antibakteriyel olan paçuli tozundan yapılmakta.

Koltuk altlarına ve ayaklarınıza bir allık fırçası ile 

uygulamanız tavsiye ediliyor.

Benim çok ilgimi çekti bu ürün, en kısa zamanda kendisine 

ulaşmanın yollarını arayacağım.

İkincisi "Paul Mitchell TeaTree Special Shampoo"

Canlandırıcı Terapi Şampuanı



Tea Tree Special Shampoo çay ağacı yağı, nane ve lavanta 

özü içeren rahatlatıcı ve tazeleyici bir şampuan. 

Saç derisini 

uyarır, kan dolaşımını hızlandırır. Kepeğe ve saç 

dökülmesine karşı etkilidir. 

Serinletici ve eşsiz kokular için bu  

ürün bir çok dalda ödül sahibi.

Üçüncü ürün yine LUSH' tan  Tea Tree Water Toner . 




Şurdaki yazımda bahsetmiştim bu üründen. 

Çay ağacının 

antibakteriyel etkisi malum, bu sebeple yağlı ve akneye 

yatkın ciltlere faydalı bir ürün.

Buzdolabında 

saklarsanız,  ister yüzünüze 

püskürterek, isterseniz bir pamuk yardımıyla tonik gibi 

kullanarak kendinizi ödüllendirebilirsiniz.


Bir diğeri "The Body Shop Salatalık Özlü Tazeleyici 

Tonik"



Günün her anında kullanılabilecek, cildi hafifleten yağdan ve 

terden arındıran, mis kokulu bi tonik. Küçük şişesiyle 

çantaya at-kullan yapmaya çok uygun.


Ürün araştırmalarım bütün hızıyla devam edecek ve bu 

başlık altına eklenecek.





Yukardaki güzel cicilerden başka dilimlenmiş salatalıkları 

dondurup yüzünüzde bekletmenizi de öneririm. Sabahları 

gözaltlarına, akşamları ise tüm cildinize uygulamak bin 

derda deva.

Sizlerin de kulladığı tazeleyici ürünler ya da yöntemler varsa 

bu başlığa ekleyebilirim.


Sevgiler:)



11 Temmuz 2012 Çarşamba

Saç ve Tırnak Sağlığı İçin Perfectil


Biotin'in saç ve tırnak sağlığı için öneminden şurdaki yazımda bahsetmiştim. Bu yazıdan da anlayabileceğiniz gibi sağlıklı saçlar ve tırnaklar için bazen sistemik olarak takviyeler kullanmak gerekebilir. Biotin içerikli saç ve tırnak sağlığı için üretilmiş tabletlerden bir tanesi de Perfectil' dir.





Optimum hücre yenilenmesi ve bakımı için gerekli vitamin ve mineralleri, hassas dokuları güneşin yaşlandırıcı etkilerinden ve sigara gibi serbest radikallerden korumaya yardım eden antioksidan ajanları, güçlü antioksidan etkiliğine sahip olan beta karotenoidler karışımı ve üzüm çekirdeği ekstresi içermektedir.

İçerik
Beta-karoten                    2 mg
---------
D 3 vitamini                       5 mcg
E vitamini                          40 mg
Tiamin (B1 vitamini)       8 mg
Riboflavin (B 2 vitamini) 4 mg
B 6 vitamini                      10 mg
B12 vitamini                     9 mcg
Folik asit                              500 mcg
Biotin (B8 vitamini)           45 mcg
Niyasin (B 3 vitamini)     18 mg
C vitamini                         60 mg
Pantotenik asit (B 5 vitamini)   40 mg
Demir                               12 mg
Çinko                               15 mg
Magnezyum                     75 mg
Manganez                         0.5 mg
--------
İyot                                      200 mcg
Bakır                              1 mg
---------
Selenyum                              100 mcg
---------
Krom                                   50 mcg
----------
L-Sistin                              10 mg
----------
Üzüm çekirdeği ekstresi    15 mg
----------



Günde 1 tablet Perfectil ile İngiltere' de 125 gönüllü üzerinde yapılmış 3 aylık çalışmada; 1. ayda itibaren saç,tırnak ve çiltteki olumlu değişim yüzdeleri şu şekilde belirlenmiştir. 



Bu iddialı ürün tanıtımından sonra saç ve tırnak problemlerine yönelik bir sürü tablet kullanmış biri olarak şunları eklemek istiyorum. Bu tarz besin takviyeleri pazarlama politikalarına bağlı olarak çok muhteşem vaadlerle karşımıza çıkabilir. Bir başka arkadaşınızın cildini, saçını mükemmel hale getirmiş olabilir. Eczacınız hatta doktorunuz bu ürüne kesin çözüm olarak bakabilir. 

Ama bu ilacın sizin vücudunuzda meydana getireceği değişiklikler başka bir deyişle faydalı olup olmaması, vücudunuzda var olan probleme, aslında var olan ihtiyaçlarınıza, metabolizmanıza  falan fişman bir çok şeye göre değişir. 

Bu ürüne dair yorumları hem Türkçe hem yabancı sitelerde  incelediğimde de aynı şeyi gördüm. Perfectil' den çok güzel sonuçlar elde eden de var, aylarca kullanıp sonuç alamayan da...

Sonuç olarak Perfectil içeriği çok güzel ve dermatologların sıklıkla tavsiye ettiği bir besin takviyesi. Siz de bu saç ve tırnak sorunları yaşıyorsanız, önce bir doktor muayenesi olup, kan tahlili yaptırarak bu ürünü deneyebilirsiniz. Kimbilir belki de Perfectil hayatınızın ilacıdır :)

Ürünü eczanemizde.com' dan alıyorum genel olarak. Göz atmak isterseniz tıklayın.




8 Temmuz 2012 Pazar

Yaşandı Bitti Saygısızca !


Bu bir biten ürünler yazısıdır.


1. Oriflame- Avon Roll-on' lar: Avon-Oriflame ürünleri benim cildime pek iyi gelmiyor ama roll-onları seviyorum. 3 tanesi 10 TL benzeri uygun fiyatlı kampanyaları oluyor dönem dönem. Takip etmek lazım.

2. Efemoline Göz Damlası: Bahar alerjisi, kaşıntı için her yaz kullanmak zorunda kaldığım göz damlası.

3. Excipial Lipo: Cildi yumuşacık yapan harika bir ürün. Topuklar ve dirsekler olmak üzere tüm vücudunuza iyi gelecek bir nemlendirici.

4. Synergi Lens Solüsyonu: Bu solüsyonunu aceleyle bir eczaneden almıştım. Bir daha kesinlikle kullanmam. Temizleme ve nemlendirme özelliği güzel değil, lens gözünüze yapışıyor resmen. Gözü yakması ve resmen ağlatması da cabası.

5. Oriflame Essentials Balancing Face Cream: Cildime iyi gelmedi. Bir daha almayı düşünmüyorum.

6. Olay Göz Makyaj Temizleyicisi: Ve 10 numara bu ürüne gidiyor. İlk çıktığı günden beri göz makyajımı temizlemede bunu kullanıyorum. Kremsi bir yapısı var, gözü yormadan temizlik yaptığını düşünüyorum. Bir müddet Lancoma Bi Facil' i kullanıyım. O da bitince yeniden alcam kısmetse :)

Sizler bu aralar neler bitirdiniz bakiim :)

13 Haziran 2012 Çarşamba

Tazecik Lush Ürünleri ...



Lush ürünlerinin muhteşem kokularına, doğallığına kapılmamak elde değil. Bu ürünleri kullanmak için çok geç kalmışım, boşa geçen zamana üzülüyorum. 
Sitedeki onlarca ürün arasında kaybolduğumu itiraf ediyorum, mağazalarına gitmeye cesaret edemedim, zira kokuların bile insanı kendini kaybettirdiğini söylüyor herkes. Ben de ilk Lush deneyimimi online olarak yaşamak istedim ve öncelikle saç dökülmesi için bir çok yerde övülen Squeaky Green Shampoo Bar'dan iki adet ekleme sepetime. 




Kafa derisi sağlığı için ideal kalıp şampuanımız. Kir ve yağı 

arındırıp, parlaklık verirken, kafa derisini uyarıcı, saç 

köklerine kan sirkulasyonunu artırıcı, mikrop öldürücü, 

kepeğe karşı etkilidir. Kepeği azaltıcı, saç gelişimini sağlayıcı 

ve saçın kalitesini artırıcı biberiye, deriyi uyaran, saçı parlatıp 

canlandıran ısırgan otu, geleneksel antiseptik özellikli 

çayağacı, saç köklerini uyarıcı, saç gelişimini sağlayan, kan 

dolaşımını artıran ve aynı zamanda serinlik hissi uyandıran 

nane, tahriş önleyici, sakinleştirici gül ekstrası ve mavi 

papatya, hoş kokulu vanilya yeni kalıp şampuan.


Tabi devamı geldi çay ağacı özlü bu tonikten de aldım. 



Lush Tea Tree Water

Bu toniğimiz, yağlı, siyah noktaları olmaya eğilimli çiltler için, 

antibakteriyel, antiseptik ve mikrop önleyici 

özelliktedir.Cildin yağ dengesine ihtiyacı olduğu, ve 

zeneklere hassas bir şekilde temizlenmesi gerektiğinde 

kullanılır. 

Yağlı ciltler için ideal antiseptik,ardıç ve greyfurt suyu aynı 

zamanda cildi sıkılaştırıcı ve ferahlatıcı özellik taşır. 

Toniklerimiz sadece bu amaçla kullanılmaz, aynı zamanda 

ciltte arta kalanlar temizleyici ve diğer yüz ürünlerinin 

temizlenmesini sağlarlar. Ayrıca, gün içinde ne zaman, 

ferahlamak, serinlemek isterseniz kullanabilirsiniz.


Bir de herbalism adlı bu bitkisel yüz temizleyicisinden aldım. 

Görünüşü oldukça değişik dimi :)


Yağlı, problemli ve hassas ciltler için peeling etkili, siyah 

noktaları temizleyici ürünümüz. İçeriğindeki öğütülmüş 

badem ve pirinç kese etkisi yapar ve fazla yağı emer. Gül, 

papatya ve klorofil hassasiyeti ve kızarıklıkları alır. Toz 

ısırgan otu, kırmızı, tahriş olmuş ciltlere iyi gelir. Detoks etkili 

biberiye, ciltte iz kalmasını önleyici ve kızarıklık alıcı çuha 

çiçeği, fazla yağı emen adaçayı da diğer içeriklerdir.



Gelelim yorumlara .. 

Squeaky Green katı şampuanı bir aydır 

kullanıyorum. 



Başta nasıl köpürecek bu kuru şey dedim ama 

deli gibi köpürtüp temizlemesine şahit oldum. Gerçekten 

doğal ve kaliteli bir ürünle yıkanmış hissi yaşıyor saçlarınız 

ve asla kurutmuyor. Oldukça bereketli, kokusu bütün odayı 

kaplıyor...Saç dökülmesini 

önleme konusunda kesin bir yorum yapamıyorum şimdilik, 

daha uzun süre kullanıp ona göre yorumlamak istiyorum. 

Tek dezavantajı yer yıkamadan sonra güneş alan bir yere 

koyup sabunu kurutmanız gerekmesi:(

Akşamları yüzümü Herbalism ile yıkadıktan sonra  Tea Tree 

Water'ı  kullanıyorum. Şimdilik memnunum bu miniklerden 

bakalım uzun vadede ne kadar etkileri olacak.


Şimdi de gözümü şu eğlenceli hediye paketlerine diktim. En kısa vadede benim olmaları lazım :)



Nemlendiricileri de çok merak ediyorum .




12 Haziran 2012 Salı

Nasıl kilo verdim ? Vol 2: Beslenme planım

Bu postta kısaca  beslenme planımdan bahsetmek istiyorum. Beslenmemi anlatacağım bu kaidelere göre düzene sokarak 1 yılda yaklaşık 8 kilo verdim. Uyguladığım yöntemler tamamen kişisel olup aldığım sağlık eğitimi ve beslenme-diyetetik konusunda okuduğum  kaynaklara dayanmaktadır. Aslında genel olarak bilinen sağlıklı beslenme kurallarından bahsedeceğim, beslenme eğitimi verme niyetinde değilim.  Mucizevi - hayretlere düşürecek şeyler anlatmayacağım amacım sadece kilo verme sürecinde uyguladıklarımı paylaşmaktır.

Şunu da söyleyim yediğim-içtiğim şeylerin fotolarını burdan paylaşıp görgüsüzlük yapmak hoşuma gitmiyor aslında. Ama blog yazılarının çoğuna bakıyorum da,hatunlar her biri 300 TL' den onlarca krem almış,blogunda yorumluyor. Ben iki domates-salatalığı resmetmişim çok mu ? Neyse yine de zayıflamak gibi kutsi bir olaya vesile olduğumu varsayın ve hatalarımı görmezden gelin lütfen :)

Evet bu aşırı ciddi giriş yazısından sonra işe kendimizi motive ederek başlıyoruz:) Amacımız sıfır beden olmak değil, sağlıklı ölçülere ulaşmak yağ depolarımızdan ve toksinler arınmak olmalı. 

1.adım: Gerçekten kilo vermeyi istemek ve bunu bir zorunluluk bilmek... Kararsızlıkla başladığımız diyetler 2 gün sonra bitmeye mahkumdur bayanlar :) O yüzden kendimizi zayıflamaya mahkum hissediyoruz ve 4 kolla bu işe sarılıyoruz. Kolay olmayacak ama sonuçlarını düşünüp moral depolamamız lazım. Bunun için en güzel yollardan biri güzel fiziğe sahip olan bayanları izlemektir. :)



Evet fonda bu çalsın,incecik beli bizi imrendirsin Rihanna kızımızın :)

2. adım : Kraker, bisküvi ,kola, kepekli ekmek harici unlu gıdalar ve kızartmaları yemeyi unutuyoruz.

3.adım : Kahvaltıyı asla atlamıyoruz.

4. adım : 3 ana -3 ara öğün halinde besleniyoruz.

5.adım : İçebildiğimiz kadar çok su tüketiyoruz.

6. adım : Akşam yemeğinde mümkün olduğunca az yemek yiyoruz. 6'dan sonra meyve dahil hiç bir şey yemiyoruz.

Şimdi....
Öğünlerimizi görsellerle destekleyelim.

Birincisi kahvaltı.. Kahvaltı günün en önemli öğünü. Bu öğünü atlarsak diğer öğünlerde gereğinden fazla yemek yememiz kaçınılmazdır. Kızartma,poğaça ,börek tarzı şeylerden uzak durarak güzel bir kahvaltı yapıyoruz.



Domates-salatalık-bal-peynir-zeytin ve haşlanmış yumurta kombini. En sevdiğim kahvaltılıklar... Yanında bir dilim kepekli ekmek ve şekersiz çayla hem sağlıklı hem de leziz bir kahvaltı. Bu fotoğraf yeni çekildi, kilomu sabitlemiş olmanın verdiği rahatlıkla peynirde biraz açgözlülük yapmışım:) Zaten hepsini yiyemedim. Başlangıçta bir yada iki dilim peynir en ideali siz bana bakmayın :)


Ya da domates ve biberli menemen ımm nefis:) Ama ekmeği fazla kaçırmak yok. Yanına birazcık nane ekleyin içiniz ferahlasın :)

Öğle yemeği için bir çok seçeneğimiz var. Siyah -beyaz et, sebze yemeği, çorbalar,baklagiller... O gün hangisini canınız istiyorsa onu yapın. 



Güzel bir yayla çorbası, hem de naneli... Tarif için buyrunn


Mantar salatası , bir porsiyon ıspanak yemeği, biraz lahana ve domates turşusu...


Siyah et, beyaz lahana salatası, çoban salata ve mısır, biraz yoğurt...



Balık ve pizzanın en malzemesiz masum yeri :)


Köfte ve bolca havuç salatası...

Gibi yüzlerce seçenek ver. Eğer çok efor sarfedeceğim bir günde isem; çorbanın yanında salata ya da et yedim. Ama haftasonuysa, dışarı çıkıp gezmeyeceksem, çok fazla kalori yakmayacaksam sadece çorba-salata ya da salata-yemek yedim. Yani o gün bana gereken enerjiye göre bunlardan bir menü yaptım kendime.

Gelelim akşam yemeklerine ...Daha önce dediğim gibi; akşam yemekleri günün en tehlikeli öğünü. Mümkün olduğu kadar az yemek yemek ve bu öğünü geçiştirmek lazım. Diyete başladığım ilk haftayı detoks haftası ilan ettim ve güzel bir kahvaltı ve aç bırakmayacak bir öğle yemeğinden sonra akşam sadece salata tükettim.  İkinci hafta salatanın yanına çorba ekledim. Uzun bir süre (3-4 kilo verip,iştahım iyice azalana kadar) akşamları et ya da tencere yemeği tüketmedim. İştahımın iyice azaldığı bu ikinci dönemde; akşamları çorbanın yanında sebze yemeği de tüketmeye başladım. Ve şu an bu şekilde devam ediyorum.

Salataları önceden hazırlayıp,hava almayan, bozulmayan kaplara koyarsanız sizin için büyük kolaylık olur. Gerektiğinde alıp tüketirsiniz. Domates, salatalık, roka, nane, semiz otu, marul ,mısır ile çeşit çeşit salatalar hazırlayabiliriz.














Renkli renkli,eğlenceli salatalar ile akşam yemeklerinde kendimizi avutmaya çalışıyoruz. Salata yerken bir yandan da su içerseniz mideniz suyla dolacak tokluk hissetmeye başlıcaktır. İşin sırrı bolca su içmekte..

İlk hafta akşamları: Sadece salata,
İkinci hafta akşamları: Çorba ve salata yedim.
3-4 kilo verip iyice iştahım kesilince akşamları canım isterse çorba ve salatanın yanında sebze yemeği yemeye de başladım.

İlk hafta açlık krizine girecek kadar zorlandım ama 2.  haftadan sonra çorba -salata yesem bile acayip doymuş bir şekilde sofradan kalktım.


 Tartıdaki düşüşleri gördükçe motivasyonum iyice arttı,severek ve isteyerek bu diyeti uygulamaya devam ettim.

3 ana öğünü anlattım. Ara öğünlerde ise; meyve, yoğurt, kuru meyveler, cacık yiyebilirsiniz.


salatalık ve naneli cacık; soğuk soğuk iyi gider:D





Evet bebişler baya uzun ve karışık bi post oldu farkındayım:)  Özetlemek gerekirse politikamız; güzel bir kahvaltı, diğer öğünlerde de bolca salata,çorba,aşırıya kaçmadan sebze yemeği,et ve bir dilim kepek ekmeği . Aralarda da meyvelerle, yoğurtlarla kendimizi oyalıyoruz. Kilo verme işlemini uzun bir süreç olarak düşünelim, sebze-çorba-salata  şeklinde bir beslenme planını "yaşam kuralı" haline getirirsek verdiğimiz kilolar kalıcı olur ve en mutlu biz oluruz. :)



Neyse çok yoruldum devamını sonraki postlarda yazıcam inş. Anlatmakta yetersiz kaldığım yerler olursa her zaman burdayım...